Yumurtalık kanseri dünya genelinde yaşayan kadınların içinde en yaygın görülen 5. kanserdir.
Epitelyal, yüzel tabakası anlamına gelir. Yani bu kanser çeşidi için, yumurtalığı çevreleyen yüzey tabakasının kanseridir diyebiliriz. Epitelyal over kanserine kesin olarak neyin sebep olduğu bilinmiyor, ama bu kanser çeşidine yakalanma olasılığını arttıran bir takım etkenler bulunmaktadır. Aynı zamanda bazı incelemeler sonucunda bu riskleri azalttığı görülen belli başlı faktörler de görülmüştür.
Kanserlerin hemen hemen hepsinde olduğu gibi yumurtalık kanserinde de risk yaşla birlikte doğru orantılı olarak artmaktadır. Kanser vakaların bir çoğu menapoz dönemine girmiş olan kadınlarda görülmektedir. Ailede yaşanmış olan kanserde yumurtalık kanseri açısından önemli olan bir diğer risk faktörüdür. Yaklaşık olarak 10 yumurtalık kanserinde ortalama 1’ i aile tarafından gelen hatalı bir genin kalıtılması ile kaynaklanmaktadır.
Bir başka olası risk faktörleri ise ; infertilite ( kısırlık ), HRT ( hormon replasman tedavisi ) almak, aşırı kilolu olmak ya da fazla uzun olmak, endometriyozis ve de talk pudrası kullanmayı kapsamaktadır.
Yumurtalık kanseri için açıklanmış bir kaç tane neden vardır. Bu nedenlerin içinde en önemli olanları genellik ile kadının hiç doğum yapmamış olması ve ailesel geçmiştir. Az doğum yapmış olan kadınlarda ya da hiç evlenmemiş kadınlarda yumurtalık kanseri görülme ihtimali bir hayli yüksektir. Hamileliği engelleyen ilaçların uzunca bir dönem kullanılması kanser riskini az da olsa bir miktar azaltmaktadır. Yani kullanılan bu ilaçların kansere karşı koruyucu bir etkisi mevcuttur . Aynı zamanda genç yaşlarda hamile kalmak ta bu riski bir nebze azaltmaktadır. Yumurtalık kanserlerinin ortalama olarak sadece %10 unun ailesel genler ile alakalı olmasına rağmen, düzgün olmayan genlerin ortaya çıkması, kanserin moleküler sebebine yönelik birden fazla bilginin öğrenilmesini sağlamıştır. Birinci derece de akrabalarda dahi yumurtalık kanseri olan kadınlarda kanser görülme ihtimali ne yazık ki yüksektir.
Aynı zamanda hormonların ve çevrede ki etkin faktörlerin yumurtalık kanserinin meydana gelmesinde rolü olduğu düşünülmektedir. Menopoza girdikten sonra dişilik hormonu olan östrojenin tek başına verilmesi kanser riskini arttırmaktadır.
Yumurtalık kanserine sebep olacak bir başka neden ise, beslenme alışkanlıklarından ve sağlıksız gıdalardan kaynaklı olarak son zamanlarda genlerde yumurta kanserine sebebiyet verecek bir takım değişiklikler oldukça fazla görülmektedir. Bu genlere sahip olan ailelerde yumurtalık kanseri görülme riski bir hayli fazladır.
Sorun tıpkı diğer kanser çeşitleri gibi sağlıklı olan hücrelerin kanserli hücreye dönüşmesinden ve aşırı üremesi ile alakalı olarak gelişiyor. Vücut bu kanserli olan hücreleri yok edemediği için; çoğalmalarını da doğal olarak engelleyemiyor. İşte bu hücreler birleştiği zaman tümörleri oluşturuyor, çevredeki normal dokulara da zarar vermeye başlıyorlar. Yayılarak çoğalan kanser türlerinde kanserli hücreler tümörden ayrılıp; vücutta ki diğer bölgelere taşınarak çoğalıyor.
Yumurtalık kanserini tam anlamı ile neyin başlattığı bilimsel olarak bilinemese de bazı belirleyici faktörler olduğu görüşü yaygın:
Genetik yatkınlık ve ailenin sağlık geçmişi:
Her kanserde olduğu gibi yumurtalık kanserinde de genetik yatkınlık ve ailenin sağlık geçmişi önemli bir nokta. ancak tek belirleyici değil. yumurtalık kanseri geçiren hastaların yaklaşık %10 u gibi bir oranda ailesinde yumurtalık kanseri teşhisi mevcuttur. İşinize yarayacak olan önemli bir bilgi ise, ailesinde yumurtalık kanseri de dahil olmak üzere kanser tanısı konan bireyler, tanı ve tedavi için faha çabuk yol alacağından bir kaç adım öndedir
Az önce de belirttiğimiz gibi Yumurtalık kanserinde %5-10 kadarı kalıtımsal bozukluklar nedeni ile ortaya çıkarken geriye kalan %90-95’ inin hangi sebepler ile meydana geldiğini tam olarak bilememekteyiz. Fakat bazı durumlar ile beraber bazı kadınlarda yumurtalık kanserleri çok daha sık meydana gelmektedir. Bu kadınlar da yumurtalık kanseri için riskli grubu oluşturmaktadirlar
Hiç Doğum Yapmamış Olmak:
Yaşamı boyunca bir kere bile doğum yapmamış olan kadınlarda yumurtalık kanseri riski daha fazladır. Diğer yandan hamileliği engelleyici ilaçlar yani doğum kontrol hapları da yumurtalık kanseri riskini belli bir oranda azaltıyor. 5 yıl ve üzerinde doğum kontrol hapı kullanmış olmak yumurtalık kanseri riskini yaklaşık olarak % 50 azaltmaktadır.
Hormonlar:
İnsan vücudunda ki hormonlar yumurtalık kanserini önleme konusunda ciddi ve kritik açıdan önemdedir. Birçok dişilik hormonu kansere karşı koruyucu özellik taşır. Ama menapoza girilmesi ile birlikte hızla azalan dişilik hormonları artık yumurtalık kanserinin gelişimini önlemeye yetmemeye başlar. Bu sebepten dolayı menapoz dönemine girmiş kadınlara bir çok çeşit dişilik ( kadınlık ) hormonları verilmektedir. Yapılan bu takviye hormonla bile yumurtalık kanserini durdurmaya yetebilir. Sadece östrojen verilmiş kadınlarda yumurtalık kanseri gelişmeye devam edebilir. Bu problemin önüne geçmek için ise bu verilmiş olan östrojen hormonu ile beraber progesteron hormonunu da almak oldukça önemlidir
Bundan dolayı, kız kardeş, teyze, anneanne gibi yakın akrabalarda meme, rahim ağzı ve yumurtalık kanseri görülmüş ise, jinekolojik muayenelerin devamlı ve düzenli bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Özellikle akrabalarda bu rahatsızlıklar, genç yaşlarda görülmüş ise, durum daha tehlikeli bir hal almaktadır.
Hormonal bozukluklar dolayısı ile yumurta artırıcı ilaçların kullanılması da yumurtalık kanseri görülme ihtimalini artıran risk faktörleri içerisindedir. Doğum kontrol hapı kullanan bayanlarda hastalığın görülmesi, diğer bayanlara nazaran daha azdır.
İstanbul’da yumurtalık kanseri (over kanseri) tanı ve tedavisi için; Prof. Dr. Ateş KARATEKE ile iletişime geçebilirsiniz.
Dilerseniz Hemen 0216 368 2448 nolu Telefonumuzu Arayarak Bilgi ve Randevu Alabilirsiniz.
Dilerseniz Buraya Tıklayarak İletişim Sayfamızdan Bizlere Mesajlarınızı İletebilirsiniz.
Son Düzenleme: August 13, 2020, 1:07 pm